Bazı meslekler doğası gereği itibar gerektirir.
Hakim ve savcılar -yani yargı mensupları- itibarlarını korumak zorundadırlar. İnsanlar onların önüne kendi aralarında ihtilaflarını çözemedikleri zaman gelirler genellikle. Ya da, yasalara aykırı bir eylem yüzünden yargı devreye girmiştir, böyle durumlarda da, mağdurlar veya kamu, yargının o kişi veya kişiler hakkında adil bir karar vermesini bekler.
İtibar olmazsa yargıya güven de olmaz.
Hakimler böyledir de hakemler sanki farklı mıdır?
Spor müsabakalarını yöneten insandır hakem ve çaldığı düdükle yalnızca bir maçın kaderini belirlemiş olmaz, aynı zamanda yönettiği spora ilginin devamını sağlayarak gençlerin her anlamda sağlıklı kalmalarına da yol açar. [Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur, öyle değil mi?]
Önceden ayarlanmış maçların oynandığı bir ülkede spora ilgi de yok olur.