Fehmi Koru Fehmi Koru

Katar krizini çıkartanların esas niyetleri ne olabilir? Olay farklı yöne gidiyor da…

Hayli zaman oluyor; şimdilerde komşularının kendisine ‘ambargo’ uyguladığı Katar’a yolum düşmüştü. Hem de ülkenin o zamanki lideri Şeyh Hamad bin Khalifa Al Thani’nin daveti...

14 Haziran 2017 | 9.972 okunma

Hayli zaman oluyor; şimdilerde komşularının kendisine ‘ambargo’ uyguladığı Katar’a yolum düşmüştü. Hem de ülkenin o zamanki lideri Şeyh Hamad bin Khalifa Al Thani’nin daveti üzerine…

Seyahate, daha önce de, Arap Dünyası’nda basın özgürlüğü durumunu yazmak istediğimde yine değinmiştim.

- Reklam -
Devletin başı davet edince karşılaşılan muamele de ona uygun oluyor. Katar Havayolları’nın ‘business’ bölümünde en ön sırada seyahat ettim, gümrükten hızla geçmem sağlandı, dışarıya çıktığımda kocaman bir aracın beni beklediğini gördüm.

Uçakta yan yana oturduğumuz kişi New York Times gazetesinin Kudüs muhabiriydi ve onun da benzer bir davetle geldiğini öğrenmiştim. Toplantı mekânı olarak kente uzak bir otel düşünülmüştü ve aynı yere gideceğimiz halde ikimize ayrı araçlar tahsis edilmişti.

Bunu fark edince otele tek araçla birlikte gitmek istedik.

Ayrı limuzinlerle gönderme konusunda ne kadar ısrarcı olduklarını anlatamam.

Katar deyince aklıma bu sebeple bolluk geliyor.

Bizim Merkez logosu..
Medya Özgürlüğü Merkezi
Ülke Arap Dünyası’nda kendisine farklı bir yer edinme çabasındaydı. Amerikalıların CNN kanalını aratmayacak el-Cezire kanalı devreye sokulmuş, iki dilden (Arapça ve İngilizce) yayınlarıyla ilginç bir tartışma ortamı yaratılmıştı.

‘Arap Baharı’ varlığını biraz da el-Cezire’ye borçludur.

Sıra medya konusundaki öncüğü kurumsal bir meydan okumaya çevirmeye gelmiş olmalı ki.. ülke lideri Şeyh al-Thani.. dünyanın dört bir tarafından isimleri bünyesinde barındıracak bir merkez oluşturmaya karar vermişti.

‘Doha Center for Media Freedom’ (Medya Özgürlüğü İçin Doha Merkezi) adlı kuruluşu…

Kuruluş Emir‘in eşi Şeyha Mozah’ın himayelerinde çalışacaktı.

Merkezin Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşuyordu: Alaa Al Aswany, Jassim Marzouq Boodai, Paulo Coelho, Burhan Ghalioun, Lilli Gruber, Mohsen Marzouk, Miguel Ángel Moratinos Cuyaubé, Patrick Poivre d’Arvor, Allister Sparks, Shashi Tharoor ve Dominique de Villepin.

Bir de 10 üyeli Danışma Kurulu vardı Merkez’in ve ben orada yer alıyordum: Nasser Al Othman (Katarlı gazeteci), José Luis Arnaut, Daniel Barenboim, Ethan Bronner (New York Times), Chris Cramer (CNN), Mia Farrow, Fehmi Koru ve Graça Machel…

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Adalet herkese lazım 22 Kasım 2024 | 1.016 Okunma Can ile Canan arasında tam bir mutabakat varmış 21 Kasım 2024 | 1.276 Okunma Kınarsın, bir daha yapmamasını söylersin… Fakat ihraç? 19 Kasım 2024 | 2.856 Okunma İşimiz papatya falına kaldı: Kopacak mı, kopmayacak mı? 17 Kasım 2024 | 584 Okunma Erdoğan “Mutabakatımız tam” diyor ama… 15 Kasım 2024 | 1.310 Okunma