Uzun yıllar (1938-1950) cumhurbaşkanlığı da yapmış olan İsmet İnönü, iktidarı DP’ye teslimden sonra da CHP’nin genel başkanlığını sürdürdü. Bir seçim kampanyası sırasında Konya’ya yolu düştüğünde, kentin CHP’li ileri gelenleri, kürsüyle çıkmadan önce genel başkanlarına, “Buranın halkı dindardır, konuşmanızda onların hoşuna da gidecek bir şeyler söyleseniz” tavsiyesinde bulunurlar.
İsmet Paşa daha önce başka illerde de tekrarladığı türden bir konuşma yapar. Dindarlara hoş gelecek bir şeyler yapma tavsiyesinde bulunanlar hayal kırıklığı yaşamaktadır ve bunu da Paşa’ya iletirler. “Tavsiyenizi yerine getirdim ya; kürsünden inerken ‘Allah ısmarladık’ dedim” diye itiraz eder CHP genel başkanı…
Bu anektod ne kadar doğrudur bilemem, ancak bir zamanlar sıkça anlatıldığını hatırlarım.
Eskiye ait bu anektodun bugün aklıma gelmesinin sebebi CHP’nin şimdiki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Karar gazetesinin televizyon kanalında karşısına çıktığı yazarların sorularına cevap verirken sarf ettiği cümleler…
Okuyalım:
“Bizim muhafazakâr dünyayla helalleşmemiz lazım. Eksiğimiz var, oturup konuşmadık, derdinizi dinlemedik, Ankara’da oturduk durduk, sosyal kimlikler üzerinden siyaset yapma politikası izledik. Şimdi bu yıkılıyor, karşılıklı güven de oluşmaya başladı. Ama belli bir zaman dilimine ihtiyaç var.