Kimimize göre tarihimiz ‘kahramanlar’ ile ‘hainler’ çatışmasının ürünüdür. Kimin ‘kahraman’ kimin ‘hain’ olduğu değerlendirmeyi yapana göre değişir. ‘Kahramanlar’ çoğu kez ‘hain’ ve ‘hainler’ de pek çok kişinin gözünde ‘kahraman’ olabiliyor bizde.
Oysa tarihimize başka bir gözle de bakmak mümkün. Ben öyle baktığımda, ‘hain’ denilebilecek olanların olabildiğince az, buna karşılık iyi niyetli ama beceriksiz olanların hayli fazla olduğunu görüyorum.
İyi niyetlerle yola çıkılıyor, arzu edilenin gerçekleşmesi için gayretler de sarf ediliyor, ancak bilgisizlik ve daha çok da diplomatik ve politik beceri eksiklikleri yüzünden işler beklendiğinden farklı sonuçlar doğurabiliyor. Sorumluların kendilerini farklı görüşlere kapatmaları ve etraflarını aynı frekansta insanlarla doldurmaları da tarihimizin bir başka özelliği.
Bu arada, kötü niyetli iç ve dış unsurların devrede bulunması da yanlış sonuçlar alınmasında rol oynayabiliyor.
O unsurlar iyi niyetlilerin bilgisizlik ve beceriksizliğini ülkenin aleyhine kullanıyorlar.
Şaşıranlarınız olabilir, ama ben bu sonuca, yalnızca tarih okumalarımdan değil, bugünlerde yaşananlara ve özellikle bizden çok başka ülkelerin aldıkları tavırlara bakarak varmış bulunuyorum.