HİSLERİMİZİ içimize gömmekte ve acımızı bal eylemekte zorlanıyoruz... Patlamaya hazır volkan gibiyiz, ama tepkimizi nasıl şekillendireceğimizi bilemiyoruz...
“Kahrolsunlar”, tamam da, kahrolması gerekenler kim? Bütün “olağan şüphelileri” zihnimizden geçirdiğimiz halde, bildiklerimizin bu denli acımasız, bu denli gözü dönmüş, bu denli namert olabileceğine inanmakta zorlanıyoruz...
İnandığımız Allah’ın “Kahhâr” ismi var, onun taklitçisi olmaya kendini adamış bir sapıklar ordusunun işi olabilir mi acaba?
Aynı kaderi paylaştığımız için kederlerini de dert edindiğimiz ve 30 binden fazla insanımızın hayatından sorumlu olduklarını bildiğimiz halde, sırf bundan böyle anneler yeniden ağlamasın, kadınlar eşsiz, çocuklar yetim kalmasın diye, geçmişe sıfır çekmeye hazırlandığımız örgüt mü yoksa Ankara’da akan kanların sorumlusu?