Efendisi ise sadist biri olmalı; fırsat buldukça Epiktetos’un vücuduna zarar verici müdahalelerde bulunmasından bunu anlıyoruz.
Bir gün, kurduğu bir cendereye kölesi Epiktetos’un bacağını sıkıştırmış adam. Başlamış sıkmaya. Belli bir noktaya geldiğinde, Epiktetos, nazikçe “Biraz daha devam ederseniz bacağım kırılacak” uyarısında bulunmuş, ama adam sıkmaktan vazgeçmemiş. Sonunda bacağı kırılmış Epiktetos’un; o da ne yapsın, dönüp adama “Ben demiştim, bakın kırıldı” demiş yine bütün nezaketiyle.
Ne öğrendik bu olaydan; kıssadan aldığımız hisse ne?
Herhalde birden fazla hisse çıkarmak mümkün de, benim bugün işime “Nezaket bacağın kırılmasını önleyemiyor” sonucu daha uygun geliyor.