Türkiye bu güne kadar inişli-çıkışlı da olsa sınırları ötesindeki Kürtler konusunda doğru bir politika izledi. Onların Türkiye’de yakın akrabaları bulunduğunu hiç gözardı etmeyen bir politika…
Kürtler de, ilişki içerisinde oldukları hemen her ülkeden ancak ‘ihanet’ sözcüğüyle karşılanacak davranışlar gördükleri halde, Türkiye’nin bu ilkeli tavrını her zaman şükranla karşıladılar.
Dün Saygı Öztürk, şimdiki Jandarma Genel Komutanı Org.
Arif Çetin’i de tanık göstererek, Mesut Barzani’nin 1992
yılında bizim komutanlara söylediklerini yazdı.
Org. Eşref Bitlis ile Korg. Necati Özgen 1992 yılı Ekim ayında, PKK’ya karşı mücadelede Barzanive Peşmergelerinin daha neler yapabileceğini görüşmek üzere Erbil’e gitmiş. İki komutan Barzani’nin evinde konaklamış. Duvardaki baba Mustafa Barzani’nin yağlıboya tablosu önünde aralarında şöyle bir konuşma geçmiş:
“PKK’yla mücadele konusunda hep Türkiye’nin yanındayım, yanında
olmaya devam edeceğim.
– Çok memnun oldum. Bunu harekat sırasında gösterdiniz. Hep böyle
olmanızı biz de istiyoruz.
– Babamın, Türkiye’yle ilgili vasiyetini uyguluyorum.
– Babanızın, uygulanmasını istediği vasiyeti neydi Mesut Bey?
– Babam, ‘Türkiye’yle, Türk milletiyle, devletiyle asla kötü
olmayın. Hep iyi ilişkiler içinde olun. Türkiye, bize her dönemde
yardımcı oldu. Onlara sakın karşı gelmeyin’ dedi.”
Kürtler sürekli ihanete uğradı, önce Moskova’dan geldi ihanet…
‘Mele’ veya ‘Molla’ sıfatı da bulunan Mustafa Barzani o noktaya nasıl geldi, bunu en iyi oğlu Mesut Barzani biliyor.