Uzun meslek hayatımda desteğimi belli etmek için gönderilmiş metinlerin pek azına imza atmışımdır. Bir veya iki kez. Her eğilimden insanın üzerinde birleşebileceği türden olabilmesi için genelleştirilmiş cümlelerle kaleme alınmış bir metne imzamı koymak yerine, aynı konuda ne düşündüğümü kendi köşemde yazmayı hep yeğlemişimdir.
Bu sebeple de toplu listelerde adım geçmez. Böyle davrandığım için üzüldüğümü de hiç hatırlamıyorum.
İki gündür ilk kez, ismim bir listede yer almadığı için üzülüyorum.
MHP lideri Devlet Bahçeli, bir basın toplantısı düzenleyerek, partisine yönelik eleştirilerini beğenmedikleri siyasiler, gazeteciler ve akademisyenlerden oluşan 154 kişilik bir liste açıkladı. Karar’dan yedi yazar da var o listede; benim ismim yok.
Listedekiler ekranlarda görüş açıklama imkanı bulanlar; Bahçeli’nin “Görmüş olduğunuz liste kimin hangi gün, hangi saatte, hangi programda, nasıl, kimlerle konuştuklarının toplamı” ifadesi de buna işaret ediyor.
Ne yapmış bu 154 kişi de MHP’liler rahatsızlık duymuş; MHP lideri, adeti olmadığı halde, basın toplantısı düzenleyerek o kadar insanı hedef...