Sabahın erken saatlerinde kalkıp internete yüklenmiş gazetelerin haberlerine göz atıyorum; sonra da –her gün ocakmedya.com sitesine koymak üzere o günün bence önemli yorum katkılarını belirleme görevini üstlendiğim için– yazarların yazılarını tek tek okuyorum.
Yazarlar ne yazdıklarını sonradan unutsalar bile, bu görevim sayesinde ben unutmam.
O sayede geçen gün “Tayyip Erdoğan da olmasa köşeler boş
kalacak” tezini işleyen bir yazıya imza atabildim.
Tezim sonradan epey konuşuldu.
Bugün de beni çok şaşırtan medyadaki yeni bir eğilimden söz edeceğim.
Kimi bodozlama yazıyor, kimi kinayeli
Daha önce bu yolu hiç denememiş bazı isimler, ‘dolaylı
anlatım’ veya ‘tersten vuruş’ diyebileceğimiz bir
yönteme başvurur oldular.
Özellikle de parti, hükümet ve külliye çevrelerinin değer verdiği bilinen gazetelerin yazarları.
Hala doğrudan bodozlama yazanlar da var ama.
Bodozlama yazanlar sonunda istedikleri sonucu alıyorlar.
Güçlü çevrelerin beğenisine sahip olan yazarlar şöyle bir yol izliyorlar: İlk olarak bazı isimleri hoş olmayan ifadelerle yazılarına konuk ediyorlar… Öylesine, fazla önem vermezmişcesine… Ardından aynı isimler bir daha bir daha küçümsenen sıfatlar kullanılarak aynı köşelere konuk oluyor… Bazen aynı yerlerden aynı derecede kabul gördüğü bilinen başkalarının da soloyu koroya çevirdiği oluyor…
Kısa süre sonra, bir bakıyorsunuz, hedef seçilen yazar gazetedeki köşesini kaybedivermiş…
TRT’de o uygulama hala devam ediyor mu, bilmiyorum; bir ara Pazar sabahları ‘kovboy filmleri’ yayınlardı TRT…
Kovboylar öldürdükleri kızılderilerinin sayısını tabancalarına çentik atarak tutarlar; kızılderililer ise deri kemerlerini aynı amaçla kullanırlardı.
İstenmeyen yazarları yerlerinden etme konusunda mahir kişinin silahlarında çok sayıda çentik var.