‘Memleketimden insan manzaraları’ büyük şairimiz Nazım Hikmet’in Türk diline en değerli armağanıdır. Ülkenin dünya içerisindeki yerini onbinleri bulan mısralarıyla anlatan şair, sıradan insanlarımıza sıradan sayılmayan yerli-yabancı insanları anlatır.
“Ülkem siyasetinden insan manzaralarını aktarmak istesem nelerden söz ederim?” diye düşünürken, bugünkü gazetelerde sizlerin de okuyacağınız -muhtemelen dün gece değişik ekranlarda da yer bulmuş olabilecek- üç örnek olay ile karşılaştım.
İlk örnek olay, iktidar partisinin son seçimde en yüksek oy aldığı ilimizin kadın örgütünün başında bulunan bir yerel politikacının, kent televizyonunda hemşehrileriyle paylaştığı görüşler…
Okuyalım:
“Serbest piyasa çalışmaları içerisinde bizler AK Parti hükümeti olarak elimizden geleni yapıyoruz. Devletin yaptığı çalışmalarda yapabileceğinin en iyisini yapıyoruz. Biraz da vatandaşın milletine, devletine, hükümetine sahip çıkması lazım. (..) Bizde kriz yok. Market sepetini istediğimiz kadar dolduruyoruz. Engel, sıkıntı yok. Kaynakları döke saça kullanabiliyoruz.”
Ülke ekonomisi bir yerel politikacı gözüyle böyle görülüyor demek…