Yakın iki dostum önümde iddialı bir bahse girdiler; bahse girmeme konusunda çok önceden belirlenmiş bir kuralım olmasaydı, ben de taraflardan birini tutabilirdim.
İddia konusunu paylaşmadan önce o noktaya nasıl geldiğimizi anlatayım.
Konu dünkü yazımdan açıldı. Her ikisi de yazımı okumuş, oradaki tezlerimi bir de benimle tartışmak istemişlerdi.
Her ikisi de ‘hançer edebiyatı’ adını verdiğim siyasette ihanet konusunu abarttığımı düşünüyorlardı. Liderler bu tür benzetmeleri ardında herhangi bir gerçek ihanet olmasa bile kullanırlar, onlara göre.
Biri, “Kemal Kılıçdaroğlu’na partisinde kim ihanet etti ki?” sorusunu yöneltti. Yeni genel başkan Özgür Özel, sanki lider kendisi değil de hala o imiş gibi, önemli tercihlerde Kılıçdaroğlu’nun görüşünü almaktaydı. Hatta bunu gizlice değil de, alenen, kamuoyuna da açıklayarak yapmaktaydı.
Abarttığım ithamına ses çıkarmadım, üstelik dostlarıma haklı olduklarını da söyledim.