Seçim sonunda bir hesap işidir.
İktidara gelebilmek veya zaten iktidarda bulunuluyorsa orada kalabilmek için Meclis çoğunluğunu elde edebilmek, aday gösterilen kişiyi cumhurbaşkanı seçtirebilmek gerekir; bunun için de rakip partilerden daha fazla oy almaktan başka bir yol yoktur.
Bakmayın işlerine gelmediği zaman kamuoyu yoklamalarını önemsiz veya taraflı göstermelerine, partilerin istisnasız hepsi hem güvendikleri şirketlere araştırma yaptırırlar, hem de başkalarının yaptırdığı araştırmalara göz atmaktan kendilerini alamazlar.
Nihai karar halk tarafından sandığa yansıtılacaktır, ancak sandığa yansıyacak kararı -üç aşağı beş yukarı- önceden öğrenebilmenin kamuoyu yoklamaları dışında başka bir yöntemi yoktur.
Günümüz kamuoyu yoklamaları iktidar cephesinin işinin zor olduğunu gösteriyor.
En iyimser hesapla, 1 Haziran 2015’te yapılan ve AK Parti’nin Meclis çoğunluğunu kaybettiği seçimin sonucuna benzer bir tablo iktidarı bekliyor.
İktidar cephesinin -AK Parti ile MHP’nin- daha kötümser olması için de işaretler az değil. AK Parti kendisini iktidara taşıyan 2002 seçimi oy oranının altında kalabilir, MHP de yine aynı seçimde yaşadığı gibi seçim barajına takılabilir.
Bütün belirtiler, zamanında yapılacak seçim tarihi olarak belirlenmiş Haziran 2023’te, durumun, iktidar cephesi açısından, bugünkü durumdan daha iyi olmayacağına işaret ediyor. Çok daha kötü olabilir.