Partiler hangi il ve hangi ilçede kimi aday göstereceklerini kesin olarak belirleyip listelerini Yüksek Seçim Kurulu‘na (YSK) sundular. YSK yasaya uygun bulmadığı adaylara itiraz edip değiştirilmelerini isteyebilir, ancak partiler açısından bundan sonra aday ismi değişikliği mümkün değil…
Adaylar kesinleştiğine göre “Ortalıkta hiçbir kıpırtı yok, bu neye alamet?” sorusunu geçersiz kılacak kampanya çalışmalarının hız kazanması beklenebilir.
Süreci medyaya yansıyan biçimiyle de yakından izlemeye çalıştığım için beni hayretlere düşüren bir yönünü herhalde paylaşabilirim.
Konu, CHP ve adayları…
Aday belirleme süreci her partide sıkıntılara yol açar ve bugünkü yukarıdan aşağıya işleyen sistem yüzünden bunu doğal karşılamak da gerekiyor. ‘Ön-seçim’ olmadığı, adayların belirlenmesinde teşkilatın söz hakkı kalmadığı için, adaylık beklerken elenenler partilerine mesafe koyma yoluna daha rahat gidebiliyorlar.
CHP’de kısmetsiz aday adaylarının kapısını çalabileceği paralel bir parti olarak DSP kapısını rahatsız CHP’lilere açık tuttu bu seçimde. Pek çok kent ve kasabada CHP’li aday ile aslında CHP’li olan DSP’li aday karşı karşıya gelecek.