İlginç bir seçim kampanyası geçiriyoruz; bu kampanyanın en ilginç figürü de hiç kuşkusuz CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce. İnce‘nin kampanya performansı, gündeme taşıdığı konular ve üslubu CHP’ye yakın kalemlerin övgüsünü alıyor; buna karşılık AK Parti’nin itibar ettiği yazar ve yorumcular ise, başlangıçta önemsemedikleri CHP’li adayı artık ciddiye aldıkları gibi şimdilerde de tek hedef haline getirme çabasındalar…
CHP’li kalemlere göre, Tayyip Erdoğan kendisiyle aşık atacak rakibi bulmuş oldu; Muharrem İnce AK Parti adayı Erdoğan‘a ait bilinen alanda da top oynuyor ve güzel de oynuyor.
AK Parti çevreleri de, İnce’yi CHP’nin geleneksel gündemi içerisine hapsetmenin arayışı içerisindeler.
Şu satırlar Türkiye gazetesinde bugün yayınlanan Fatih Selek‘in yazısından:
“CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, iki haftadır göz yaşartıyor. / Seçim kampanyasını cuma namazıyla başlattı. / ‘Kur’ân eğitimi aldım. İmam Hatip’e giderken yoldan döndüm. Dedem beni hafız yapacaktı‘ dedi. / ‘Abdestsiz sokağa çıkmam. Okulda lakabım ‘Hacı’ idi. Âyet-el Kürsî’yi en çabuk ben ezberledim‘ diye hava attı. / ‘Muhafazakâr bir ailede büyüdüm. Onun için dindar nesil yetiştirilmesine itirazım yok. Engel olmam. Gereğini yaparız’ diyerek güvence verdi. / Mitingde ezan okunurken sustu. Sala okunurken kendisini dinleyenleri ‘O ezan değil sala’ diye bilgilendirdi. / Dün de Eyüp Sultan Türbesi’ni ziyaret etti.”
Evet, bunları söyledi ve yaptı Muharrem İnce…