Korona virüsü yüzünden evlere kapandığımız süre içerisinde en çok neyi özlediğimi kapanmanın açılmaya kapı araladığı şu günlerde daha iyi anladım: Lokantaya gitmeyi…
Şaşıranlar olabilir, hatta bunu benim yemek düşkünlüğüme verenler de çıkabilir, ama gerçek bu: Lokantalarda yediğim yemekler kadar o sırada birlikte olduğum kişilerle birlikteliği ve sohbetleri de severim.
O arada geçirilen zamanı insanı geliştirici de bulurum.
Galiba ülkemizi yönetenler lokantaların bu özelliğinin farkında değiller. Farkında olsalardı, kapanma ile ilgili kararları alırken, lokantalar için öngördükleri zaman kısıtlamasını, kurallara uyulması şartıyla, bütünüyle kaldırırlardı.
[Elbette konunun ekonomiye, çalışan nüfusun önemli bir kesimini oluşturan hizmet erbabının geçimine bakan bir yüzü de var. Lokantaların bir bölümü kapandı, yeniden açılanlardan esnaf lokantası olmayanlar akşam kapanacakları için çalışanlarının sayısını azaltmak zorundalar. İnsanları doyuran bir kesimi açlığa mahkum etmekten farksız bu kısıtlama.]
Lokantalarda sohbet de edilir