Karşısına çıkan herkesi öldürmek üzere HDP’nin İzmir il binasına girip orada tesadüfen bulunan bir genç kızın canını alan saldırganın yakalandıktan sonra verdiği ifadesinde “HDP’den nefret ettiğim için bunu yaptım” demesi aklımı başımdan aldı.
Hayatımda ‘nefret’ sözcüğünün hiç yeri olmadı. Kendim için uygun ve hoş bulmadığım bir şeyi başkaları için istemem, hayatım boyunca da istemedim. Kişiliğini beğenmediğim, icraatlarından rahatsız olduğum kişiler ve varsa kurumlar hakkında hüküm verirken bile nefretin aklımı esir almasına gözümü kör etmesine izin vermem, her durumda adaletli olmaya çalışırım.
‘Nefret’ en nefret edilesi duygudur.
HDP binasında canını aldığı kızı tanımıyor bile adam. Kişi olarak o genç kız onun için bir hedef değil; o genç kızı saldırgan için hedef haline getiren bastığı yerin HDP binası olması, o genç kızın da orada bulunması…
O kadar.
Nefreti HDP’ye veya onun kafasında HDP ne ifade ediyorsa ona…