Benimkisi uzaktan maval okumak olacak. Şu ana kadar hemen bütün gazetelerin ve yorumcuların yaptığı da benim burada yapacağımdan fazla farklı değil. Hepimiz iki liderin duruşlarından, heyet üyelerinin karşı heyet üyelerine bakışlarından sonuç çıkarmaya çalışıyoruz çünkü.
İki liderin başbaşa görüşmeleri 20 dakika, heyetler halinde görüşme dahil Beyaz Saray ziyareti toptan 2 saate yakın sürdü.
- Reklam -
ABD Başkanı Donald Trump Türkiye’nin önemini, ikili ilişkilerin
değerini vurgulayan bir konuşma yaptı; ancak daha önceki
buluşmalarda hep yapılan ‘stratejik ortak’ tanımlaması bu defa
eksikti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise Türkiye’nin itiraz ettiği hususları tek tek sıraladı, beklenti ve taleplerini birbiri ardına sıraladı konuşmasında; ziyaretten sonra yayılan genel kanaat ilişkilere ‘virgül’ konulduğudur.
‘Nokta‘ bekleniyordu, ‘virgül‘ ile yetinildi.
Üzülelim mi?
ABD’de değişen ve değişmeyen
Devletlerin politik tavırları bir sürecin sonucudur; ABD’nin
Türkiye’yi yakından ilgilendiren bölgesel politikası da bir günde
belirlenmedi, son beş yılın her adımında Washington’daki karar
alıcılar kendi ülkelerinin çıkarlarını önceleyen tavırlar
belirlediler.
Bazen birbiriyle çelişebilen adımlar…
En başta Şam’da iplerin Beşşar Esad‘ın elinden alınması konusunda acelesi vardı ABD yönetiminin; bunun için ‘muhalif‘ görüntülü kim varsa onları silâhlandırmaktan geri durmadı. Bedava silâhlar Suriye’den Irak’a yol buldu ve IŞİD denilen örgütün palazlanmasına yaradı.
IŞİD yüzünden Washington’un Suriye politikası değişime uğradı.