ESKİDEN beri tanıdığım AK Partililerde daha önce hiç karşılaşmadığım türden bir tedirginlik görüyorum. İçerideki ihtilafın dışa vurulduğu son çıkışlardan çok önce başlayan, ancak “Burada hükümet de var” çıkışına “Ben konu mankeni değilim” cevabıyla devam eden son tartışmalarla zirveye tırmanan bir tedirginlik bu.
Partilerinin zaafa uğrayabileceği ve başka partilerin başına gelenin tekrarlanabileceği endişesi giderek AK Parti tabanında yaygınlaşıyor.
Önümüzde DSP, DP, DYP ve ANAP gibi örnekler dururken bu endişeye “Yersiz” diyemeyiz.
ANAP’ta olanı hatırlayalım; kurucusu ve lideri Turgut Özal’ın cumhurbaşkanı seçilmesi sonrasında yaşananları: Özal sadakatinden hiç kuşku duymadığı Yıldırım Akbulut’u başbakan atamıştı; ancak ilk krizde, Körfez Savaşı sırasında, başbakanla arasında ciddi sıkıntılar yaşanmıştı.
Genelkurmay Başkanı Org. Necip Torumtay’ın istifasına yol açan siyasi kriz sırasında, Özal’ın, başbakanlığa getirdiği Yıldırım Akbulut’un da istifasını beklediğini biliyorum.