İsminde ‘barış’ sözcüğü de bulunan bir girişim adına yayımlanan bildiriye imza vermiş akademisyenlerin bu eyleminin ‘terör örgütü propagandası’ sayılmayacağına, cezalandırılmalarının ‘ifade özgürlüklerinin ihlali’ anlamına geldiğine hükmetti AYM. O sayede cezaevlerinde bulunan veya cezaevine girmeyi bekleyen akademisyenler bu karardan yararlanacaklar.
Mahkeme başkanı Prof. Zühtü Arslan oyunu ‘ihlal’ yönünde kullandığı için, lehte ve aleyhte oylar eşit olduğu halde, karar bu şekilde çıkabildi. Sekiz üyenin ‘ihlal’ gördüğü imza eylemini, diğer sekiz üye ‘terör örgütü propagandası’ saydı. [‘İhlal’ görüşünde olanların genellikle Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı döneminde atanan üyeler olduğu anlaşılıyor.]
Böyle bir konuda bu denli farklı düşünmek makul mu?
Ben imza atmam, fakat…
Prensip olarak bugüne kadar herhangi bir açıklama ve bildiriye imza vermekten kaçınmış biriyim. Teklif edenlere her zaman mazeret bildirmişimdir.