Önünde dolu dolu iki yıl varken AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın partisine seçime hazırlık hedefini koyması ne anlama geliyor? Uzun zamandır Doğu ve Güneydoğu’dan uzak durulurken, açılışlar vesilesiyle Diyarbakır’a gidilip ‘‘Açılım sürecini biz değil onlar durdurdu’’ açıklaması yapılmasının anlamı nedir?
Güncel iki soru.
Bu sorulardan bir erken seçimin ufukta olduğu sonucu çıkarılıyor.
Erken seçim konusu ne zaman gündeme taşınsa hemen itirazlar da duyuluyor. Haklıca itirazlar bunlar. Türkiye’nin giderek daha da boğucu hale gelen sorunları var ve iktidar bunlarla başetmekte zorlanıyor. Kamuoyunun yakından izlediği bir dizi iddia ve ithamın da odağında iktidar. Ülkede daha öncelerde de sıkıntılar yaşanmıştı, ancak bu defa intihar vakaları artışa geçti, devlet imkanlarıyla pahalı eğitimler almış başarılı genç profesyoneller -doktorlar, mühendisler, binlercesi- geleceklerini yabancı ülkelerde aramaya başladı.
İktidar cephesinin beklediği gelişmeler var ve onlar bir türlü gerçekleşemiyor. Son seçimlerde oyu yüzde 13’e ulaşmış, altı milyon oy almayı başarmış HDP’nin kapanması ve ona oy verenlerin gidecek adres bulamaması bir beklenti. Ancak AK Parti’nin kendisinin vaktiyle yaptığı parti kapatmalarını imkansız hale getirecek anayasal değişiklikler Anayasa Mahkemesi üyelerinin kapatma kararına varmalarını zorlaştırabilir.
Refah Partisi’ni Millet İttifakı’ndan koparmak da galiba boşa çıkma ihtimali yüksek bir başka beklenti.