Direndim, direndim, sonunda ben de “Cumhurbaşkanı’na yanındakiler gerçekleri söylemiyorlar” diyenlerin safına katılmaya karar verdim.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hayatın içerisinde pişmiş biri olduğu için bu görüş bana ters geliyordu. İstanbul’un kendine özgü bir semti olan Kasımpaşa’da doğmuş biri o; hayatının en uzun bölümü doğduğu muhitte geçmiş. Ankara’ya geldiğinde de başbakanlık konutuna taşınmak yerine Keçiören’de bir apartman dairesinde oturmayı seçtiğini biliyoruz. Şimdi bazılarının ‘saray’ da diyebildiği bir mekanda yaşıyor diye hayat tarzı değişmiş olabilir mi?
Gerçekleri birilerinin kendisine hatırlatması gerekecek kadar?
Sanmıyordum.
En son, “Ülkemizde aç insan yok” anlamına gelen bir cümle kurduğunu öğrenince ben de “Olabilir” diyenler safına katıldım.
Ülkemiz ekonomisi hayli zamandır kötü durumda. Hayat herkes için pahalı ama özellikle dar gelirli vatandaşların işi çok daha zor. Onların yine de bir gelirleri var, ya işsizler? Tarihin en yüksek işsizler ordusu günümüzün sorunu. Üniversite mezunları arasında iş bulamayanlar çok, bazıları çoktandır iş bulmaktan umut kesmiş durumda. İş bulabilen azınlık da mezun oldukları dallarla hiç ilgisi bulunmayan işlerde çalışmak zorunda.