Denilir ki, Yunus’un yaşadığı çağdan hayli zaman sonra, görevi dönemin kabullerine karşı söz ve yazıları didik didik etmek ve yanlış bulduklarını makaslamak olan biri, Yunus Divanı’nı okurken bu mısralarla karşılaşınca irkilmiş…
Nasıl irkilmesin, adamın adı Kasım, lakabı da Molla imiş…
Molla Kasım…
Adıyla, sanıyla ve yaptığı işle Molla Kasım’ı küçümsediğim sanılmasın; tam tersine, şu dönemde en fazla ihtiyacımızın, söylenen sözlere ve tonlarca mürekkep harcanan yazılara ‘doğru-yanlış’ ekseninden yaklaşan titiz insanlar olduğuna inanıyorum.