Ömrümün iki yılını (1980-1982) ABD’de geçirdim. Boston’da. Dünyanın öndegelen iki üniversitesiyle irtibatlıydım. Harvard Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimi alırken Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) konuk araştırmacı statüsündeydim.
O süre içerisinde bu iki eğitim kurumunda düzenlenen sayısız toplantıyı izleme imkanım oldu.
Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler alanında sivrilmiş dünyaca tanınan pek çok isim ya hocam oldu, derslerinden yararlandım, ya da en az onlar kadar konulara hakim başka katılımcılarla birlikte tartışılırken görüşlerini onların ağzından dinledim.
Daha sonraki yıllarda ABD başkentinde yerleşik Brookings Institute, Center for Strategic and International Studies (CSIS), Washington Institute (WINEP), Middle East Institute gibi düşünce üreten kuruluşlarda düzenlenmiş tartışmalı toplantılarda konuşmacı olarak yer aldım.
ABD’yi ardından gelen 40 yıl boyunca orada çıkan gazeteleri, dergileri devamlı takip ederek, televizyonlarını izleyerek tanımaya çalıştığımı da bu tabloya eklemek isterim.
Bu girizgahı “Amerika’yı tanıyorum” diyebilmek için değil, bunca yıldan sonra bugünkü Amerika’yı tanıyamadığımı itiraf etmek için yazdım.