Anlamakta zorlandığım gelişmeler çoğalınca, başkalarından farklı olarak, ben kendimi sorgulamaya başlarım. En başta sorduğum, “Acaba hatalı davrandıklarını düşündüklerim doğru da yanlışta olan ben olabilir miyim?” sorusudur.
Bugünlerde aynı soruyu çokça zihnimde taşıyorum.
İç politikada, hatta on gün sonra İstanbul’da yapılması kararlaştırılmış tekrar seçime dönük aklımın almadığı pek çok ayrıntı var. Kendimi karar vericilerin yerine koyduğumda asla yapmayacağımı düşündüğüm türden hatalar yapıldığını görüyorum.
Tabii bu düşünce aklıma üşüştüğünde de, derhal, “Acaba hatalı olan ben miyim?” sorusunu sormaktan kendimi alamıyorum.
Bir imparatorluğu kaybetmişiz
Esas aklımın almadığı bir gelişme ise dış politika alanında yaşanıyor. Bugün bu konuyu sizlerle paylaşmak niyetindeyim.