TÜRKİYE’nin Suriye sınırının öte tarafında artık “DAEŞ” diye anılmaya başlanan güruhu Kobani’den kovmayı başaran PYD örgütünün aslında DAEŞ’ten “daha tehlikeli” olduğunu on gün önce öğrenmiştik...
Geçen hafta sonu durum değişti; Kobani’yi almak için yeniden saldırdığında, yetkili ağızlar, “DAEŞ çok tehlikeli” söylemiyle karşımıza çıktı.
DAEŞ veya PYD fark etmiyor, aynı yetkililer, Türkiye olarak ikisiyle başa çıkmanın tek yolu olduğu görüşündeler: TSK’yı Suriye sınırından içeri göndermek... Askeriyle girip orada bir “tampon bölge” oluşturacakmış Türkiye; böylece Suriye’deki savaşın sınırlarımızın içine sıçramasının önü kesileceği gibi, sınırın karşı tarafında Türkiye’ye düşman bir yapı oluşması da engellenecekmiş...
Hükümet geçen yıl ekim ayında TBMM’den geçirilmiş tezkerenin bu iş için yeterli olduğu kanaatinde. “Bize verilecek her görevi en mükemmel biçimde yerine getiririz” mesajını veriyor TSK, ama gazeteler askerlerin bu konudaki talimatı yeni oluşacak hükümetten beklediğini yazmakta.
Bazı ağızlar daha şimdiden “Suriye’ye girelim” marşları söylemeye, bazı kalemler de bunun propagandasını yapmaya başladı.
Tıpış tıpış veya koşa koşa savaşa gidiyoruz... Haydi hayırlısı...
Gitmesine gidelim de, önce zihinlerimiz belirsizliklerden ve kuşkulardan arınsın da savaşa öyle gidelim.