Türk Lirası’nın (TL) yabancı paralar karşısındaki değerini bir çırpıda yarı yarıya kaybetmesinin nesnel ekonomik sebeplerinin bulunmadığını fark etmek için ekonomi uzmanı veya bir büyük bankanın yöneticisi olmamız gerekmiyor.
Realite ortada: Alınmaya çalışılan tedbirlere rağmen TL üzerindeki baskılar ve ekonominin ısısı azalmıyor; hemen her gün bir miktar daha değer kaybı yaşıyor paramız, ekonomi daha da zora giriyor.
Görünen köy kılavuz istemez: ABD kendine özel sebeplerle Türkiye’ye zarar vermek istiyor; bunu da ekonomi üzerinden gerçekleştirmek niyetinde ve elinden ne gelirse yapıyor. Türk siyaseti ve ekonomi yönetiminin durumu değiştirmek için attığı her adımı geçersiz kılmayı amaçlayan karşı hamleler Washington’dan geliyor.
Dün de yeni bir hamle yaşandı: Donald Trump, Pentagon bütçesini onaylarken Kongre’nin getirdiği F-35 jetlerinin Türkiye’ye teslimini askıya almayı öngören kısıtlayıcı düzenlemeyi de onaylamış oldu.
Üretimi biten jetlerin eğitim süreci devam ettiği, diğerleri de henüz üretilmediği için sembolik bir tavır bu. Ancak yine de bir tavır: ABD geçmişi 1950’li yılların başlarına dayanan, Afganistan, Irak ve Suriye’de halen devam eden Türkiye ile ‘silah arkadaşlığı’nı tanımıyor artık…
Belli ki, Türkiye’de var olan ekonomik sıkıntıları büyütmesi amaçlı bir girişim bu.