NASIL, seçim beklediğiniz üzere, gönlünüze göre bir sonuç verdi mi?
Yıllardır seçimleri -hem de bayağı yakından- izlerim; dün yapılan kadar kafaların karışık olduğu, insanların bir bölümünün sandık başına gitmekte tereddüt ettiği bir seçim görmedim.
Sözgelimi 1965 seçimi... Veya 1973 seçimi... Ya da 1983 seçimi... Bunların hepsi askerlerin ülke üzerine giydirmeye çabaladığı “deli gömleği”ni yırtıp atma amaçlı bir kararlılığın sergilendiği seçimlerdi. Sonuncusunda, cunta lideri, seçmenlere oylarını hangi partiye vermeleri gerektiğini de açıkça söylemişti...
Her birinde seçmenler, tercihlerini demokrasiden yana kullandılar.
Tek parti döneminden de, 1950 seçiminde, seçmenin iradesiyle kurtulabilmişti ülkemiz.
Ülkemiz seçmeninin demokratik hakkını kullanmasında sağduyu hep rehberi oldu; hatta bazen büyük yanlışlıkları önlemek için seçmenin küçük çapta yanlışa düşmesi gerektiğinde bile... İlk bakışta “Çok yanlış bir sonuç” teşhisi konulan seçmen tercihleri, iktidara gelenleri farklı davranmaya yönlendirerek, doğru tercihten daha fazla iş gördü.
Zaman içerisinde seçmene ve sağduyusuna güvenmeyi öğrendik.
Bu seçime giderken etrafta fark edilen kafa karışıklığı bile seçmenin sağduyusunun güvenilmeye değer olduğunun işaretiydi.