İngilizlerin dünyaca ünlü tiyatro yazarı William Shakespeare’in (1564-1616) ‘Venedik Taciri’ eseri şu günlerde kendi ülkesinde tartışma konusu. Oyunda en önemli karakter olan tefeci Shylock tipi bir Yahudi olarak temsil edilir. İngilizler kraliyet ailesi fertlerinden bile daha fazla değer verdikleri büyük edibe ‘anti-Semitik’ sıfatını yakıştıramazlar ama Shylock tipine yazarın atfettiği özellikler günümüzde pekala o sıfatı hak ediyor.
Evlenebilmek için borç para bulması gereken bir gencin başvurduğu işadamı dostu, o parayı Shylock’tan temin eder.
Shylock parayı verir ama bir şartı vardır: Para zamanında ödenmediği takdirde tefeci Shylock işadamının vücudundan bir parçayı kesecektir.
Eseri okumamış veya Devlet Tiyatroları’nda izlememiş olanlara gerisini kısaca özetleyeyim: Adam borcunu ödeyemez. Shylock sözleşmenin şartının yerine getirilmesini ister. Mahkemede genç bir avukat -ki, evlenmek isteyen gencin erkek kılığına girmiş nişanlısıdır- dini gerekçeleri ileri sürerek işi tersine çevirir. Mahkeme sonunda, Shylock, borcunu ödeyemeyen adamın insafına bırakılmıştır.
Konumuz İngiliz edebiyatı değil, hatta anti-Semitizm de bugünki ilgi alanıma girmiyor.
Bana Shakespeare’i ve Venedik Taciri piyesini hatırlatan, günlerden beri gözümüze sokulan güncel ve yerli bir vodvil: İçerisinde futbolcuların çoğunluğu teşkil ettiği, bazı işadamlarının adlarının da geçtiği bu yerli vodvilde, hiç de azımsanmayacak bir miktar para -43 milyon dolar veya 1 milyar 262 milyon TL- buharlaşmış görünüyor.