Türkiye’nin Batı ülkelerinden siyasi açıdan en belirgin farkı, bana sorarsanız, her Türk vatandaşının, Batılı mukabilleriyle mukayese edilmeyecek kadar, siyasi gelişmelerle olağanüstü yakından ilgilenmesidir.
Bazılarımız yatıp kalkıp siyaset konuşuruz.
Sıradan bir Amerikalı veya Alman/İngiliz/Hollandalı seçimler iyice yaklaştığında siyasi gelişmelere kulak vermeye başlar; biz ise neredeyse 24 saat başka konu konuşmayız.
‘‘Ne olacak bu memleketin hali?’’ diye başlayan muhabbetler bazı muhitlerde sabahlara kadar sürer.
Yerel seçim bir yıl sonra yapılacak, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimi ise yaklaşık 20 ay sonra… Oysa biz daha aylar öncesinden o seçimlerin havasına girmiş durumdayız.
Partiler başka işleri yokmuş gibi aylar öncesinden hangi diğer partilerle ‘seçim ittifakı’ kuracakları yolunda teşvik ediliyorlar.