Konu günümüzde ilk kim tarafından, hangi vesileyle açıldı, doğrusunu söylemem gerekirse bilmiyorum; ancak bildiğim bir şey var: Şu sıralarda her kafadan bir ses çıkıyor ve tarihimizin en netameli döneminde son padişah olarak yer almış Sultan Vahdettin’in ‘hain’ mi yoksa ‘vatan dostu’ mu olduğu bir kez daha tartışılıyor.
Bizim ülkemizin çoğu tartışma konusu hem orijinal değildir, hem de yeni. Karabatak gibidir pek çok konu; bir görünür, ardından sessizlik gelir ve sonra aynı konu gürültüyle yeniden gündeme giriş yapar.
Vahdettin’in nasıl bir padişah olduğu konusu da öyledir.
Günümüzde konuyu tartışanlar hiç anmadıkları için hatırlatmakta yarar var.
Aynı konu 1960’lı ve 1970’li yıllarda da heyecanla tartışılmıştı, hem de ne kadar büyük heyecanla…
Necip Fazıl Kısakürek’in kendi hayatını da derinden etkilemiş bir kitabının adıdır ‘Vatan haini değil, büyük vatan dostu Vahidüddin’. Daha önce Bugün gazetesinde tefrika edilmiş olan eserin kitap halinde ilk basımı 1968 yılında gerçekleştiğinde de, 1976’da yeniden yayımlandığında da, hem kitaba hem de yazarına o güne kadar görülmemiş bir saldırı kampanyası açılmıştı.