Kenan Evren’den Tayyip Erdoğan’a kadar pek çok devlet yöneticisinin ABD gezilerini yerinde izledim; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu son New York ziyaretini ise uzaktan izlemeye çalıştım.
Daha yazının başında ilk tespitimi paylaşmak isterim: ABD’de en üst düzey ilgiyle karşılanan Kenan Evren’di. Askeri dabeyle yönetime gelen Evren ABD’yi yakından tanıyan ve Amerikalıların da iyi tanıdıkları Turgut Özal’dan bile daha fazla ilgi ve itibar görmüştü.
Amerikalıların bir darbe liderine gösterdikleri üst düzey ilgi ve itibarı bugün bile anlamakta zorlanıyorum.
[Kenan Evren cumhurbaşkanı olarak çıktığı en sondan bir önceki yurtdışı gezisine iyi hazırlanmıştı. Aradaki yedi saatlik zaman farkı yüzünden uğranılan ‘jet-lag’ sıkıntısını yaşamamak için, gitmeden önceki bir hafta boyunca Washington saatine göre yatıp yine oranın saatine göre yataktan kalktığını öğrenmiştik. Beyaz Saray bahçesinde onun için özel bir davet vermekle yetinmemişti Beyaz Saray, ertesi gece TC cumhurbaşkanı onuruna yine Beyaz Saray’da yemekli bir gala da düzenlenmişti.]
Körfez Savaşı (1990-91) döneminde izlenen politikalar sebebiyle Washington’da önemsenen Turgut Özal’ı Amerikan başkanlarının sadece çok özel konuklarına tahsis ettikleri Camp David’te ağırlamıştı Amerikan yönetimi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir başka vesileyle -Birleşmiş Milletler’in yıllık toplantısına katılmak üzere- bulunduğu New York’ta, ABD başkanı ile görüşüp görüşmeyeceğinin uyandırdığı merakı ve toplantının bütün katılımcıları gibi yan yana çekilen aile fotoğrafının büyük bir başarı gibi sunulmasını anlamakta zorlandığımı belirmek isterim.