Cuma namazından çıktığımda yanıma yaklaşan iki genç, selam-sabahtan sonra, “Siz bilirsiniz diye soruyoruz” açılış cümlesinin ardından, başka ortamlarda da karşılaştığım malum soruyu yöneltti.
“Seçimin sonucu ne olur?” sorusunu…
Hasan Cemal’e, onun bulunduğu ortamlarda, daha doğrudan, “Söyle abi Allah aşkına, Reis bu sefer gidici mi?” diye soruyorlarmış…
Bana yöneltilen bu ve benzeri sorulara, “Sizler daha iyi bilirsiniz; sonucu sizlerin vereceğiniz oy belirleyecek çünkü; söyleyin bakalım, bu seçimde de daha önce tercih ettiğiniz partiye mi oy vereceksiniz?” karşı sorusuyla cevap veriyorum.
Kamuoyu yoklamalarında da, kanaat açıklayanların daha önce hangi partiye oy verdikleri ayrıntısına öncelikle göz atıyorum.
Yarım yüzyılı aşan bir süre boyunca seçimleri mümkün olduğu kadar yakından izlemekteyim. Genel izlenimim şudur: Seçimlere aday olarak katılanlar veya sandık için yarışan partilerin yönetici kadroları ile adaylık ilişkisi bulunmayan veya oy vereceği partinin gözü kapalı taraftarı olmayanların seçimle ilgili tahminleri arasında farklar vardır.