Muhalefet sanki her şey yolundaymış gibi davranıyor. “AK Parti yıprandı, belli isimler bıktırdı, biz birleştik, gel seçim günü gel” rahatlığıyla hareket ediyor muhalefet. Büyüklü-küçüklü her parti seçime gün sayıyor. Hazırladıkları milletvekili listeleri ile önlerine çıkacakları halkın, yalnız adaylarını cumhurbaşkanı yapmakla kalmayıp Meclis’te çoğunluğu da kendilerine vereceğinden çok eminler.
Olmasınlar mı?
Bence olmasalar iyi olur. Bir yıl önce Meclis’ten geçen yeni seçim yasası, sandığa muhalefet partileri için atılacak oyların, çıkaracakları milletvekili sayısına yansımamasını getirecek bir siyasi mühendislik harikası çünkü.
Diplomat ve bir ara dışişleri bakan yardımcılığı da yapmış olan emekli büyükelçi Naci Koru -kardeşimdir-, yeni seçim sistemindeki ilk bakışta kolay anlaşılmayan özelliklere bir süreden beri ısrarla dikkat çekiyor.
“Kolay anlaşılmayan” derken mübalağa etmiyorum, tersine, bana birkaç kez sözlü anlattı, üst üste iki kez konuyu ele alan yazılar yazdı, ekranlarda simülasyon tablolarıyla aktardı ve ben hepsini izledim, yine de konunun künhüne tam vakıf olduğumu iddia edemem.
Böyle bir şey, yeni seçim yasası.