Hükümet nasıl olsa kurulur; üzerinde durulması gereken daha önemli bir konu var.
Ne kadar yalancı olursanız olun, kısa süre sonra yüzünüzü kızartacağını bile bile yalan söyler misiniz; hem de tamamen itibara dayalı bir mesleğin erbabı iseniz?
Kamuoyu araştırmacılığı, aynen gazetecilik gibi, itibara dayalı bir meslektir. Güven oluşturamamışları, ortalıkta dolaşsalar bile, gülerek izler, seçim öncelerinde yaptıkları araştırmalar sandığın kararını yansıtmış olanlara ise kulak veririz.
“İtibarlı” bilinen araştırmacıların son bulguları, bugün seçim yapılsa 7 Haziran sonucunun pek değişmeyeceğini gösteriyor. Araştırmaları yürütenlerle konuştuğumda, seçime kadar geçecek süre içerisinde bu durumun büyük çapta bozulmayacağını öğreniyorum.
Her birinin küçük bir ihtiyat cümleciği oluyor yine de: “Denklemi bütünüyle değiştirecek ‘yeni bir unsur’ devreye girmedikçe...”
Bu ihtiyat cümleciğini AK Parti için sarf ediyorlar. Diğer partilerin oylarındaki artma veya eksilme ihtimali AK Parti’nin önümüzdeki kısa süre içerisinde yapacağı -veya yapmayacağı- hamlelere bağlı. “Yeni unsuru” devreye sokabilecek parti o çünkü ve eğer onu devreye sokabilirse, başka partilere gidebilecek oyları tutabildiği gibi, 7 Haziran’da kaçan 9 puanı da geri getirebilir...
Denilen bu.
Ne olabilir bu “yeni unsur”?
Soruya cevap teşkil edecek ilk bulguyu, henüz 7 Haziran’ın şaşkınlığı devam ederken Andy-Ar şirketinin başkanı Faruk Acar televizyon ekranlarından söylemişti. Dün de, Metropoll şirketi başkanı Prof. Özer Sencar, Hürriyet’e verdiği mülakatta tekrarladı.