İki ay sonra yapılacak ve ülkeyi yeni bir sistemin bütün unsurlarıyla tanıştırması beklenen seçimin tarihe dönük yüzünde ‘Abdullah Gül olayı’ mutlaka yer alacak…
Alacak, çünkü Abdullah Gül seçim sahnesine ‘aday’ olarak çıksaydı, Türkiye seçime katılan isimlerden çok sistem değişikliği konusunu tartışacak ve bunun muhtemel sonucu da, seçim sonrasında başlayacak dönemin yanlışlığının herkes tarafından önceden görülmesi olacaktı.
Bakınız, Gül’ün seçimde kazanmasından ve sonrasında meydana gelebileceklerden söz etmiyorum; sözünü ettiğim şu: Gül kazansa veya kazanamasa, konu onun adaylığı sayesinde gündemin ilk sıralarına oturabilecekti.
Kazanabileceğinden korkulduğu için diyenleriniz de çıkabilir, ama bence adaylığının önünün kesilmesi daha çok bu kayda geçirdiğim sebeptendir.
Sistem değişikliğinin Gül düzeyinde biri tarafından iki ay boyunca tartışılması farklılık yaratabilirdi.
İYİ Parti adayı Meral Akşener, CHP adayı Özgür Özel veya Muharrem İnce veya bir başkası da herhalde aynı konuyu işleyeceklerdir, ancak işte o kadar…