İki ülkenin bir süre sonra gideceği seçimlerin mahiyeti birbirinden farklı; Amerikan halkı Kasım ayında yapılacak seçimde milletvekilleri ile senatörlerin bir bölümü için de oy kullanacak ama, esasta o seçime önem kazandıran başkanın da oya sunulacak olması…
Türkiye’de ise Mart ayının son günü yapılacak olan bir yerel seçim; yerel yöneticileri seçmek için sandık başına gideceğiz biz.
Yine de, her iki seçimi izlemeye çalışanlar için, arada benzerlikler bulmak zor olmuyor.
Bizler için, yaşadığımız ilde yönetimde kimin bulunacağı, ülkeyi yönetenlerin kimler olduğu kadar önemli değil; ama yine de ülkenin geleceği açısından önem taşıyor önümüzdeki seçim.
Aralarında İstanbul ve Ankara’nın da bulunduğu büyükşehirlerin belediye başkanlıklarının kimin -hangi partinin- yönetiminde olduğunun taşıdığı bir anlam var ve o da bu seçime ağırlık kazandırıyor.
İstanbul, Ankara ve büyükşehirlerde CHP adayları sandıktan başarılı çıkarsa ülkenin geleceği farklı olur, AK Parti-MHP ortaklığındaki Cumhur İttifakı adayları kazanırsa, çok daha farklı olur…