Bu yazıda okuyacaklarınızı Serdar Turgut‘a borçlusunuz. Onun dünkü yazısında çıktığını haber verdiği bir kitaba ulaştım ve okuduklarım beni dehşete düşürdü. Bugün sizlere ABD’deki Trump‘a fazla uzak olmayan bir çevrenin hakkımızda ne düşündüğünü ve ellerine fırsat geçerse nelerin yapılmasını istediklerini en çıplak ve çarpıcı biçimde yansıtan o kitaptan bazı cümleler aktaracağım.
Habertürk yazarı uzun yıllar önce Washington’da Hürriyet‘i temsilen bulunurken Pentagon’da makamına uğradığı bir bürokratın odasında ülkemizin bir bölümünü farklı bir devlete bağışlamış haritayla karşılaştığını birkaç kez yazmıştı.
Son yazısında o haritayı gördüğü odanın ‘aynı zamanda İsrail vatandaşı’ olduğunu söylediği sahibinden yine adını anmadan söz ediyor. ‘Center for Security Policy’ (CSP) kurumunun çıkardığı ‘Artık Müttefik Değil: Erdoğan’ın Yeni Türk hilafeti ve Batı’ya yönelik yeni cihatçı tehdit’ olarak başlığını tercüme ettiği kitabın giriş yazısını, Türkçeyi de çok iyi konuşan, Serdar Turgut‘un ‘fantezisi çok iyi çalışan bir casus’ diye tanımladığı o kişi yazmış.
Yani Harold Rhode.
Hasan Cemal‘e ‘takiye’ sözcüğünü ve anlamını öğreten de Rhode‘tur; Turgut Özal‘la ilgili kitabının girişinde o görüşmeyi yazmıştı Hasan Cemal. Rhode‘a göre Özal ‘tehlikeli bir İslamcı’ idi, takiye yaparak bunu gizlemekteydi.