Gazetelerde artık yazma imkânı bulamayan bir meslektaşla konuşurken, ”Sen de kendine bir internet sitesinde yer aç, hiç değilse bir blog” tavsiyesinde bulundum. Onun da niyeti varmış. Yakınları da kendisine ”Biz sana o imkânı sağlarız” diye vaat etmişler…
Sevindim.
Bu yolun açık olduğunun bilinmesi bile, yazarlıktan başka bir mesleği bulunmayan insanlara gazeteleri çok gören zihniyeti bir kez daha düşünmeye sevk eder…
Şöyle düşünseler bile yeterli: ”Gazetelerde çok sayıda yazar arasında farklı bir renk teşkil eden bir kalemi engellemeye kalktığımda, o gider ve kendisine ait bir mecra açarsa, onu gönderdiğim için pişman olacağım bir iş yaparım…”
Olan bu çünkü; okur geliyor ve yazarını buluyor…
Yıllarca çeşitli gazetelerde yazdım. Her gazetede birçok başka meslektaşla birlikteydim; beni okuyan onlara da en azından göz atıyordu. Yazarların hep birbirine benzer şeyler yazdıkları ortam bugüne ait; benim yazdığım dönemlerde aynı gazetenin yazarları arasında kalem tartışmaları bile olurdu.