Bir AK Parti milletvekili, “1 Kasım’dan sonra bunlardan hesap sorulacak” diye bazı gazetelerin adlarını saymış... En azından kendisi bu sözünün takipçisi olacakmış...
Saydığı gazetelerin de hesabı kesilirse Türkiye’de farklı şeyler söyleyen pek az medya organı kalmış olacak. Bu da ülkemizi, daha önce pek çok siyasinin arzu ettiği ancak uygulamaya koymaktan çekindiği türden “dikensiz gül bahçesi”görünümlü bir medya düzenine kavuşturur.
Neden böyle bir şeyin arzulandığına aklım ermez, ancak başkalarının neden arzularını yerine getirmede çekimser davrandıklarını bilirim: Her şeyden önce, yapılanın içte ve dışta tepkisi büyük olur, bu da iktidarları zor duruma düşürür. Ayrıca, tek sesli medyaya sahip bir ülkede yanlışlıklara bulaşmak çok daha kolaylaşır.
İktidarlar bu sebeple muhalif seslere ve muhalif yayın organlarına fazla ses çıkarmazlar.
Gazetecileri seven siyasetçi azdır; çoğu bizlere tahammül eder.
ABD’nin Irak’ı işgal projesine Bush heyecanıyla destek vermiş İngiltere’nin başbakanı Tony Blair, hafta sonu çıktığı TV programında hesaba çekilince, geriye dönük nedametini dile getirdi.