Cumhuriyeti de kuran ilk Meclis’ten bu yana çok sayıda anayasa yazıldı; o yetmedi, zaman içerisinde sonuca ulaşılamasa bile yeni anayasa yazılması yolunda dilek ve temennilerde de bulunuldu. Ülkemiz bu alanda dünya şampiyonu sayılsa yeridir.
Kimseleri memnun etmeyen anayasalara sahip olma ve yeni anayasalar yazma arzusunda bulunma şampiyonu…
Ali yazar, Veli bozar bizde anayasaları…
Ve bu durum da iyi bir şey gibi kabul edildiği için, her dönem yeni anayasa tartışması ile karşılaşılır.
Keşke adını ‘anayasa’ koyacağımıza ‘kurucu metin’ anlamına gelecek daha nötr bir sözcük tercih edilseydi.
Devlet-vatandaş ilişkilerini, devlet yapılanması içerisinde yer alan kurumlar ile o kurumları temsil eden kişilerin hak ve sorumluluklarını belirler anayasalar, temel hak ve özgürlükleri garanti altına alır. Sözün kısası, her ülkede herkesi bağlamak üzere kaleme alınmış metin, bir yasa -anayasa- olmaktan ziyade, devlet denilen aygıtın ‘kullanma kılavuzu’ gibi bir şeydir.