Bir güne ne çok uğursuz gelişme sığarmış böyle: İstanbul’da gece yarısı polis merkezine, sabaha karşı ABD Başkonsolosluğu’na saldırıldı; gün boyu yurdun çeşitli yerlerinden cana kastedici eylem haberleri geldi.
PKK, IŞİD, DHKP-C gibi örgüt isimleriyle doldu gün boyu kulaklarımız...
Tabii sınır ötemizdeki hedefleri vurmakta olan hava güçlerini takviye için İncirlik’e gelen uçaklar ile Amerikalı mürettebatı da günün bilançosuna eklememiz gerekiyor... O uçakların sınırlarımız içerisindeki varlığı ve her gün yaptıkları sortiler, sonuçta, ülkemizi, ne zaman biteceği bilinmeyen, ABD bütçesine her gün 10 milyon dolara mal olan “sürekli bir savaş”ın şimdilik suskun tarafı haline dönüştürüyor...
Gelişmeleri yüreğiniz ağzınızda izlediğinizi biliyorum; ama hepinizin aklının, benim gibi, günün esas konusunu teşkil eden Davutoğlu-Kılıçdaroğlubuluşmasında olduğundan ise eminim. Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun haftalardır süren iki parti arası görüşmelerin koalisyonla sonuçlanmasına onay verip vermeyecekleri hepimizin merakı...
Muhtemelen dünü cehenneme çeviren teröristlerin amacı da, iki liderin verecekleri kararı etkilemekti.
Terörle gelişmeleri etkilemek, bizim gibi ülkelerde sık kullanılan yöntemlerdendir.