Siyasi kimlikli kişiler ile gazetecilerin sokak ortasında saldırıya uğradığı bir ortam var günümüzde. Kan aktı, ama çok şükür can kaybı olmadı. Henüz. Böyle ortamlar bir süre sonra can alma ile ancak tatmin olur.
Olmaz demeyin, olur; 1900’lerden beri, ülkemiz siyasi hayatına ait, –Hasan Fehmi (1909) ve Ahmet Samim (1910) beylerden başlayarak- kötü örneklerin benzerlerine bizim nesil bile fazlasıyla tanıktır.
Önce kişiselleşmiş sataşmalarla başlar her şey, karakter suikastlarıyla meslek mensupları birbirlerine itibar kaybettirirler, mesleğin saygınlığı ortadan kalkar, ardından en çok ses getirecek bir veya birkaç meslek mensubu birileri tarafından hedef seçilip yok edilir.
Geçmiş kayıplara biraz yakından bakıldığında bu şablon görülecektir.
Zikrettiğim şablon genellikle seçimler öncesinde kendini belli eder.
Ülkemizde en yakın seçim, isterlerse tarihini erkene alabileceklerin kesin dille bildirdiklerine göre, 2023 yılında yapılacak. En yakın seçim 2,5 yıl sonra olduğu halde, ülke sanki yarın sandığa gidilecekmiş gibi koyu bir gerginlik içerisinde.