Çünkü aynı zamanda İstanbul, çok “dünyalı” bir başka etkileşim içindedir ve bu özelliği diğerini galebe çalar…
Her ne kadar adının kökeni son günlerde yine yapay, provakatif tartışmalara açılsa da, İstanbul bir “polis” yani kenttir. Kentin tanımı gereğince de, içerdiği farklılıklarıyla zenginlik kazanır.
2013 Mayıs sonunda İstanbul’un eğitimli kentlisi, beyaz yakalısı, emekçisi, öğrencisi Gezi Parkı olaylarını başlatmıştı. Bu, yaşam tarzlarına müdahale edilmemesini isteyen, adaletsizliğe isyan eden, laik düzenin ve cumhuriyet kazanımlarının tehdit altında olduğunu görenlerin kendiliğinden bir başkaldırısıydı.
Ülkedeki karar alma gücünü ele geçirmeye çalışmayan, bir siyasi değişimi planlamayan kollektif halk isyanı yurdun her yerine sıçradı. Taşrada da istanbul benzeri birliktelikler oluştu, Gezi’ye her anlamda destek verildi.