Artık, ülkemizin hangi değerinin ne zaman elimizden alınıp, yok edildiğini hatırlamaz olduk. “İlk önce doğal varlıklar mı satılmıştı yoksa ulusal bayramlarımız mı ortadan kaldırılmıştı? Laiklik mi gitmişti, insan hakları mı?” diye düşünürken kaybettiklerimizin sırasını şaşırıyoruz.
23 Nisan’ın, tam adıyla Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın önce ilk kısmı boşaltıldı. Egemenliğin ulusa yani halka ait oluşu seçimlerdeki sandık zaferi ile eşitlendi, basitleştirildi. Daha da kötüsü, sonraki yıkımlara buradan güç alındığı söylenerek gidildi.
Artık 23 Nisan tekil, yalnızca bir çocuk bayramı olarak kutlanıyor... Şimdi ise törenler halktan kaçırılıyor. Baştan savma, dostlar alışverişte görsün misali kutlamalarla bayramın resmi kısmı geçiştiriliyor.
Sınırlı sayıdaki kent ilkokulundan gelen öğrenciler, protokol ve muhalefet partilerinin katılımıyla, şehrin tek Atatürk büstü önünde gerçekleştirilen tören tam olarak bir dakika 26 saniye sürüyor.
Alelacele dağılınırken muhalif siyasi partiler, korsan diye nitelenebilecek çelenk yerleştirme ve anma eylemine girişiyor! Halkın temsilcileri Ata’sını korsan anmak zorunda bırakılıyor!