“Mart’ın Sonu Tabii ki Bahar”dır. Doğanın uyanışını mevsimlik, köksüz lalelerle yutturmaya kalkanların elinden aldığında ise, bahar daha da değerlenir.
İnsanlar birden, başka baharların da farkına varır. Artık yalnızca bir fotograf çekimi süresince yararlandığı o yapay güzelliğin gerçek olmadığını anlar.
Kökü daha derine gidenlere yönelir. Yeni sahiplendiği cılız gövdenin baharda çiçeklerle donanması, arkasından yaprağa durması iyidir de… ille de koku ister insan.
Koku dediğin her zaman parfüm saçanı değildir. Bazen tezek kokusu alırsın. İşte o, bitkinin serpilip gelişmesini sağlayan, yine bir başka canlıdan alınmış enerjidir; gübredir.
Yalnız o kokuyu, tarlanın içine s.maya geleninki ile karıştırmayacaksın… ve de bahçe kenarlarına ısırgan otu ekeceksin ki, taharet almaya kalktığında canı yanacak…
Sürülmüş tarlanın toprak kokusu da iyidir. Sürülerek, alt üst edilerek işlenmiştir o tarla; bitkilerin soluklanması için. Yağmur yağdığında ortaya çıkan solucanlar ise candır.