Bir turizm beldesi düşünün ki, şehirdeki yaşam, geleneksel muhafazakar yapısının mahalle baskısıyla şekillenmekte olsun… üstüne üstlük, şehirdeki tarikat oylarına göre ince hesaplamaların yapılmakta olduğu bir yerel seçim süreci yaşansın; ve orada 9.kez olmak üzere Noel Pazarı düzenlensin.
Hem de Noel kutlamasının gerektirdiği bütün araçlarıyla, eğlencesiyle. Yalnızca bir gün sürse de, şehirde yerleşik bulunan yabancıların ve dahi kentlinin coşkun katılımıyla...
Turizm beldeleri, daha doğrusu yabancıların mülk alarak yerleştikleri kıyı şehirleri çok ilginç bir sosyolojik laboratuvar haline geldi. Son yıllarda değişen yabancı profili ile çok uluslu, çok kültürlü hale gelen beldedeki yaşam ve yerli şehir halkı ile ilişkiler incelenmeye değer oldu.
Belki, ülkeyi gittikçe radikal bir din devleti olma yoluna sürükleyen siyasi iktidarın, özellikle Batı’ya karşı, Türkiye’nin hala bir “özgürlükler ülkesi” olduğunu kanıtlama çabası söz konusuydu. Siyasi iktidarın her fırsatta yinelemekte olduğu, “uygarlıkların buluşma noktası” söylemine uygun bir projeydi, Noel pazarı.