Türkiye’de “özgün” kelimesini en iyi betimleyen karşılığın; peri bacaları, mağaraları, kiliseleri ve de insanıyla Kapadokya bölgesi olduğuna inanırım.
Böylesi benzersiz bir coğrafyanın, ülkenin “topyekün yok edilmesi” sürecinde dokunulmazlığı olduğunu zannederdim. Ta ki, peri bacalarının yanındaki otel inşaatını görünceye dek…
Sonuçta, sosyal medyanın gücüyle bina bir günde yerle bir edildi. Hem de Göreme Belediye Başkanı’nın, inşaatın yasal olduğunu belirtmesine karşın.
Kadim Kapadokya’nın demeç vermeye alışık olmayan her insanı gibi, belediye başkanı da sözü edilen imar izninin Anıtlar Kurulu’nun oluruyla alındığını ekrana yansıtamamıştı. Böylece, “İzini ben verdim, n’olucak?” pozisyonuna düştü.
Bina nasıl yasal olmuştu? Dünya harikası ve UNESCO Dünya Miras Alanı olan Kapadokya, doğaldır ki sit alanı olarak çeşitli derecelere ayrılmıştı. Adı geçen inşaat, 3. derece ilan edilen bir geçiş alanında olmalıydı.