CIA Başkanı William Burns’ün, Foreign Affairs dergisinde 30 Ocak 2024’te “Casusluk ve Devlet Yönetimi, Rekabet Çağı için CIA’yı Dönüştürmek” başlıklı bir yazısı yayımlandı. Burns, dünyadaki gelişmeleri değerlendiriyor ve buna yönelik CIA’nın önceliklerinin neler olduğunu belirtiyor. Yazıda döne döne ABD’nin Çin’e odaklanacağını vurgulayan Burns, ABD açısından ciddi jeopolitik tehditlere işaret ediyor:
“Başkan Joe Biden’ın da vurguladığı gibi, ABD bugün Soğuk Savaş’ın doğuşu veya 11 Eylül sonrası dönem kadar önemli olan o ender anlardan biriyle karşı karşıya. Çin’in yükselişi ve Rusya’nın intikamcılığı, ABD’nin artık tartışmasız bir üstünlüğe sahip olmadığı ve varoluşsal iklim tehditlerinin arttığı yoğun stratejik rekabet dünyasında göz korkutucu jeopolitik zorluklar ortaya çıkarıyor.”
ABD yönetiminin, 12 Ekim 2022’de yayınladığı Ulusal Güvenlik Stratejisi Belgesi’nde ABD’nin tek hegemon olduğu Soğuk Savaş sonrası dönemin bittiği, buna karşılık Çin ve Rusya’nın öne çıktığı, ABD’nin ise gerilediği bir dünya düzeninin yükseldiği açıkça saptanıyordu. Burns yazısında bu belirlemeleri tekrar ediyor.
Burns, “40 yıllık görevlerim boyunca bildiğimden daha karmaşık ve patlamaya hazır” diye nitelediği Ortadoğu’daki gelişmelerden ve İran “tehdidi”nden de bahsediyor. Rusya’nın Ukrayna’ya harekatının, Soğuk Savaş sonrası dönemin bitişini açık bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Burns, ABD açısından esas önceliği ise şöyle vurguluyor:
“Rusya en acil sorunu oluştursa da, uzun vadede en büyük tehdit Çin’dir ve son iki yıldır CIA bu önceliği yansıtacak şekilde kendisini yeniden düzenliyor. (…)
CIA, dünya çapında Çin ile ilgili istihbarat toplama, operasyonlar ve analizlere önemli ölçüde daha fazla kaynak ayırdı; bu, yalnızca son iki yılda Çin’e odaklanan toplam bütçemizin yüzdesini iki katından fazla artırdı.” CIA’nın “Çin tehdidi”ne göre yeniden düzenlenmesinin arka planındaki endişe şu satırlarda: