15 Temmuz kanlı darbe girişimi Türkiye'ye, bedelini şehitlerle
ödediğimiz çok pahalı dersler verdi.
Derslerden biri, Türkiye’ye, dünyaya yıllardır ‘hoşgörü’ ve
‘hizmet’ hareketi diye tanıtılan Gülen hareketinin, bir darbeyle
‘demokratik laik Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmayı hedefleyen bir
terör örgütü olduğunun ortaya çıkmasıydı.
Bir diğer ders, bu örgütün takiye yapan, amacına ulaşmak için her
yolu mubah sayan bir anlayışa sahip olduğu ve 40 yıldır çocukluktan
beynini yıkadığı insanlarla Türkiye’ye el koymaya hazırlandığı
anlaşılmasıydı.
Bir diğeri, devleti ele geçirmek için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin
içine askeri öğrencilikten itibaren yerleştirilmiş mensuplarının,
darbe girişimi gecesi estirdikleri kanlı terörün, IŞİD kafasından
farklı bir kafaya sahip olmadıklarını göstermesiydi.
Ve en önemlisi, en değerli ortak paydamızın ‘demokrasi ve laiklik’
olduğunu öğretmesiydi.
SİYASETE ETKİLERİ
Bu pahalı dersin siyasete önemli ve olumlu etkileri oldu.
Bütün liderler ve siyasi partiler, basın kuruluşları, demokrasiyi
korumak için darbenin karşısına dikildiler. Aynı anda, aynı hızla
‘demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin yanında saf tuttular.
Liderlerin üslubu o gün değişti.
Kutuplaşma hemen yok oldu.
Birlik ve dayanışma öne çıktı.
Partiler demokrasi mitinglerine birlikte katılmaya başladı.
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve muhalefet liderleri arasında hızla ve
yapıcı bir diyalog gelişti.
TBMM ortak direniş gösterdi, ortak açıklamayla ‘yeni bir siyasi
iklim’ oluştuğunu ilan etti.
Muhalefet liderlerine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,
özeleştiri niteliğinde çok önemli ve samimi açıklamalar yaptı.
17-25 Aralık olayına kadar bu örgütün gerçek yüzünü göremediklerini
söyledi. Allah’ın adını andıkları, asgari müşterekleri bulunduğunu
sanarak yardım etmelerinin hata olduğunu belirtti ve “Rabbimden af,
milletimden özür diliyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri gerçeğin bütün çıplaklığıyla
kavrandığını gösteriyordu.
Başbakan Binali Yıldırım’ın muhalefet liderlerini ziyareti de yine
yeni siyasi iklimin ilk girişimleriydi.
Hem Cumhurbaşkanı hem Başbakan’ın pazar günü İstanbul’da yapılacak
mitinge CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Lideri Devlet
Bahçeli’nin de katılması konusundaki ısrarları da yeni siyaset
anlayışının sonuçlarıydı.
Siyaset kurumu, yüksek bedel ödediği bu yeni iklimin sunduğu
fırsatları iyi değerlendirmeli; demokrasi ve laik rejimi bir daha
böyle girişimlere olanak tanımayacak şekilde güçlendirmek için
ortak çaba harcamalıdır.
EĞİTİMDEN BAŞLAMALI
Gülen Terör Örgütü Türkiye’ye el koymak üzere darbe girişiminde
bulunacak güce nasıl ulaştı?
İşe eğitimle başlayarak...
“Ağaç yaşken eğilir” özdeyişinin gereği olarak önce çocuklara ve
eğitime el attı.