Fikret Bila Hürriyet Gazetesi

Çiller'in hatırlatması

15 Temmuz darbe girişimi sonrası yapılan tartışmalarda, Ergenekon, Balyoz gibi davalarla birlikte Susurluk kazası bağlamında 1996'da yazılan ünlü MİT raporu da gündeme geldi.Eski Başbakan Tansu Çiller’le ilgili...

06 Ağustos 2016 | 6.101 okunma


15 Temmuz darbe girişimi sonrası yapılan tartışmalarda, Ergenekon, Balyoz gibi davalarla birlikte Susurluk kazası bağlamında 1996'da yazılan ünlü MİT raporu da gündeme geldi.
Eski Başbakan Tansu Çiller’le ilgili iddialar da yeniden dillendirildi. Çiller’in 700 kişilik özel ekip kurduğu, uyuşturucu ve nükleer kaçakçılık yaptıkları, Gülen’in olduğu iddia edilen paraların aklandığı gibi...

Çiller bu iddiaları o dönemde yalanlarken, dönemin MİT Müsteşarı Sönmez Köksal’ın imzasını taşıyan raporda, iddiaların basında yer alan haberlere dayandığının belirtildiğini söylemişti. Hepsinin uydurma olduğunu vurgulamıştı. Çiller dün arayarak, bu konuda yaptığımız ve 7 Ocak 2013’te Milliyet’teki köşemde yayımlanan söyleşiyi hatırlattı. O söyleşide, söz konusu iddiaları deli saçmasına benzettiğini, kendisini siyasi olarak bitirmeye dönük gayretler olduğuna dikkat çektiğini yeniden belirtti. Uydurma olduğu ve basındaki bazı asılsız haberlere dayandığı kanıtlanmış olan bu iddiaların yeniden gündeme getirilmesine sadece güldüğünü söyleyen Çiller, dönemin MİT Müsteşarı Sönmez Köksal’ın ifadelerinin de bunu kanıtladığını hatırlattı.

SÖNMEZ KÖKSAL’IN MODEL ÖNERİSİ

Eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal da dünkü görüşmemizde, Tansu Çiller gibi iddiaların uydurma olduğunu söyledi. İmzasını taşıyan MİT raporunun kapak yazısından da bunun anlaşılacağını belirten Köksal, “20 yıl önce düzmece olduğu ortaya çıkmış, gazete kupürlerinden derlenmiş, ciddiye alınmayacak bu iddiaları gündeme taşımak boş ve anlamsız bir uğraştır” dedi.

Köksal sohbetimizde, gündemde olan istihbarat örgütlerinin yeniden yapılandırılması konusunda üzerinde durulmaya değer yeni bir model önerdi.
Türkiye’de ‘ulusal varlığı koruma’ kavramının bulunmadığına dikkat çeken Köksal, bu yaklaşımı esas alan yeni bir istihbarat örgütlenmesine gidilebileceğini söyledi. Almanya’daki ‘Anayasa Koruma Örgütü’ ve Fransa’da kurulan yeni kurumun ‘ulusal varlığı koruma’ya dayanan iyi örnekler olduğunu vurguladı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dibe vurmak 22 Kasım 2024 | 474 Okunma Mustafa Kemal'in askerleri 20 Kasım 2024 | 317 Okunma Laiklik temeldir 18 Kasım 2024 | 211 Okunma İmamoğlu ve Yavaş hedefte 15 Kasım 2024 | 363 Okunma Yoksulluk öldürüyor 13 Kasım 2024 | 155 Okunma